10 Şubat 2011 Perşembe

yitik ülke için dört yeni kapak




yitik ülkenin kapakları tasarımcı olarak beni hep heyecanlandırdı. son bir buçuk yıldır kapaklarda illustrasyonlar kullanıyorum. tipografilerini özellikle illustrasyonlara uysun diye elle yazarak tasarlıyorum. naif olmalarına özellikle dikkat ediyorum. benim için hayli yeni bir durumun işareti bunlar. daha önceki tasarımlarıma göre çok yumuşak ve şiirsel buluyorum. tabi ki kapak baskılarından memnun değilim. yayıncı bütçesi ancak buna izin veriyor olabilir. tasarımcı olarak bizi aşan bir sonuç olsada bu durum benim bir parça sinirimi bozuyor.

9 Şubat 2011 Çarşamba

saeed ensafi'nin desen sergisi için afiş


Saeed İranlı arkadaşım. Bu ayın 18'de Tahran'da açılacak olan "Kashkoul" adında desen sergisi var. Arkadaşım benden bu serginin afişini tasarlamamı ve sergisinin kataloğunda kullanacağı minik bir yazı istedi...

Saeed’in defteri!


Dervişlik olsaydı tâc ile hırka
Biz dahi alırdık otuza kırka...
––Yunus Emre––

Yunusun da dediği gibi derviş kelimesi bu coğrafyada çok anlamlı bir ünvan. Derviş dolaşır köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir. Yeri, yurdu, evi, malı, mülkü yoktur. Gezgindir. Yoldur mekânı. Yarenlik eder insandan daha çok doğaya, ağaca, kuşa, kurda, güneşe, aya, yıldıza. Dolaştığı her yerde kendini arar, peşinden koştuğu mana’yı arar. Bilgelikten çok öğrenmektir amacı, arınmaktır kendinden nefsindeki kötülüklerden. Bir insanın elinden tutmak, gönlünden tutmaktır derdi, hiç bir karşılık beklemeden. Maddi anlamdaki zenginliği elindeki dal parçası, sırtındaki giysisi ve kolundaki (kashkoul) heybesidir. Ruhunun zenginliği herhangi bir bedelle kıyaslanamaz!

Saeed’de benim gibi bu coğrafyanın insanı. Bu sergisinin adının “kashkoul” olması hayli manidar. Saeed’in kashkoul’ü desenlerini çizdiği defteri, gördüğü her şeyi kaydettiği aklıdır. Hayata dair tüm alan ve mekanlarda yanından ayırmadığı defterlerine gördüğü, tanıklık ettiği her şeyi çizgiyle kaydettiği desenlerini paylaşıyor bizimle. Onun yüreğidir defteri! Çizdiği, kesip yapıştırdığı, pirimitif baskısıyla zenginleştirdiği her leke, desen Saeed’in bir kod’u, ikonudur. Sade ve süssüzdür. Şiir gibidir adeta, naif ve primitiftir. Bakanı içine alır, masal söyler, hikâye anlatır, öykü okur insana. Çocukluğumuza büyükannelerimizin, dedelerimizin söylencelerine götürür bizi.

Dervişin heybesi hayatının aynasıdır. Onun fakirliğinden çok gönül zenginliğini gösterir. Saeed’in defteri de Saeed’in aynasıdır. Sergisi ise onun gönül zenginliğinin göstergesi!

Savaş Çekiç
İstanbul, Şubat 2011